Bazı Buluşmalar Mahşere mi Kaldı?
Zeki Müren'in "Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak..." plağı dönüp duruyor zihnimde. Gerçekten de bir gün, hiçbir şey yarım kalmadan buluşabilecek miyiz? Yoksa bazı buluşmalar, mahşere mi kaldı? Çok sevdiğim bir insanı kaybetmenin acısı var üstümde. Sevdiklerimizin bir gün bu dünyadan gideceklerini, bizden ayrılacaklarını düşünmenin ağırlığı ne kadar da ezici. Düşüncesine bile tahammül edemediğimiz bu acıyı yaşamak, bu acıyla yüzleşmek, insanın kalbinde derin bir boşluk bırakıyor. Bazı vedaların dilsiz olduğu geliyor aklıma. Hayatın telaşı içinde ertelenen buluşmalar , söylenemeyen cümleler , atılamayan adımlar olduğunu görüyorum. Hani o her defasında "nasıl olsa bir gün" diyerek ertelediğimiz... Belki de o bir gün, "şu an" dan ibaret. Ya da hiç gelmeyecek kadar uzakta... Yarın sevdiklerimizin hayatta olmayacağını bilsek, onları nasıl da sarıp sarmalardık. Belki de hayatımızda söylemeye hiç cesaret edemeyeceğimiz sözler s...